Afyonkarahisar'ın ünlü müderrislerinden İzzet Efendi'nin oğlu olan İsmail Şükrü 1874 yılında Afyonkarahisar'da dünyaya geldi. Türk Kurtuluş Savaşı'nın en kahraman simalardan biridir. Oluşturduğu Alay'a kumandanlık etmiş ve Dumlupınar'da Yunan harekatını dokuz ay durdurarak ordumuzun hazırlanmasına imkan sağlamıştır. Bu büyük kahramanlıklardan dolayı Alayına “ Çelikalay” adı verilmiş ve bu ad, Soyadı Kanunun'nun çıkmasından sonra O'nun soyadı olmuştur. Ayrıca kırmızı-yeşil kurdelalı İstiklal Madalyası ile taltif edilmiştir. Bilindiği üzere Kurtuluş Savaşı'nda cephede kahramanlık gösterenlere kırmızı, cephe gerisinde yararlı olanlara yeşil kurdelalı madalya veriliyordu. Hem cephede, hem de cephe gerisinde yararlı olanlara ise kırmızı-yeşil kurdelalı verilmiştir ki, böyle madalya alanların başında İsmail Şükrü Hoca gelmektedir.
Şükrü Hoca Afyonkarahisar'da vaizlık ederken birinci TBMM'ne Afyonkarahisar Milletvekili olarak katıldı. Mecliste büyük bir rekorun sahibi olan Hoca, birinci meclisin üç yıl dört aylık döneminde tam 103 soru önergesi vermiştir. Çok güçlü bir hatip, gerçek bir alim olan Şükrü Hoca, inandığı prensiplere hayatı boyunca bağlı kalmıştır. “Hilafetin Kaldırılması'na” karşı çıkmış, bu husustaki önergenin görüşülmesinden 8 gün önce “Hilafet-i İslamiye ve Büyük Millet Meclisi” adıyla bir broşür yayımlamıştır. Bu broşür Mecliste büyük gürültülere sebep olmuş karşı görüşte olanlardan Siir Mebusu Hoca Halil Hulki, Muş mebusu Hoca Elhac İlyas Sami ve Antalya Mebusu Hoca Rasih (Kaplan) Şükrü Hoca aleyhinde “Hakimiyet-i Milliye ve Hilafet-i İslamiyye” adıyla cevabi bir broşür neşretmişlerdir. Doğal olarak Şükrü Hoca, ikinci meclise giremedi. Çeşitli cemiyetlerde, bu arada “Büyük Doğu”da inandıklarını yazmaktan ve söylemekten sakınmadı.
Yeni bir Hac dönüşü, 25 Aralık 1950 tarihinde vefat etti.